GÜNEYDOĞU ANADOLU İHRACATÇI BİRLİKLERİ

AB Atık Sevkiyat Tüzüğü Revizyon Taslağı

AB Atık Sevkiyat Tüzüğü Revizyon Taslağı

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nden (TİM) alınan bir yazıda, T.C. Ticaret Bakanlığından alınan yazıya atfen, Avrupa Yeşil Mutabakatı Döngüsel Ekonomi Eylem Planı kapsamında, Avrupa Komisyonu tarafından Atık Sevkiyatları Tüzüğünü revize eden bir mevzuat taslağının açıklanmış olduğu, anılan taslak ile, AB'nin kıymetli hammadde sınıfındaki hurda demir dâhil olmak üzere üçüncü ülkelerin AB'den girdi teminine yeni düzenlemeler getirilmesinin öngörüldüğü ifade edilmiştir.
Anılan yazıda devamla, taslak mevzuat kapsamında getirilmesi öngörülen tedbirlerin, başta hurda metal olmak üzere hammadde niteliğindeki atıkların ihracatına miktar kısıtlaması ve eş etkili tedbir olarak, AB-Türkiye AKÇT STA'sı ve AB'nin DTÖ yükümlülüklerine aykırılık teşkil ettiği, söz konusu kısıtlamaların çevrenin korunması amacını aşarak orantısız kısıtlamalara zemin hazırladığına yönelik ülkemiz çekincelerini Avrupa Komisyonu ile gerçekleştirilen müteaddit görüşmelerde dile getirildiği, ülkemiz çekincelerini içeren pozisyon belgesinin iletildiği ifade edilmiştir.
Ayrıca, anılan taslak mevzuata ilişkin olarak 19 Aralık 2022 tarihinde Ticaret Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile AB Nezdinde Brüksel Daimî Temsilciliği katılımıyla Brüksel’de Avrupa Komisyonu ile bir toplantı gerçekleştirildiği belirtilmiştir.
Anılan toplantıda, Komisyon tarafından, yöneltilen sorular çerçevesinde ülkemiz mevzuatına ilişkin bilgi aktarılmış, Ticaret Bakanlığınca ise taslak mevzuata dair çekinceler iletilmiş olup, toplantıya ilişkin detaylı bilgi notunun ekte sunulduğu belirtilmiştir. Bu itibarla, AB tarafından Atık Sevkiyatı Tüzüğü Taslağı ile benimsenmiş olan strateji kapsamında Ticaret Bakanlığı genel değerlendirmelerinin özetle aşağıda yer aldığı ifade edilmiştir.
- AB çelik sektörü, ETS kapsamında emisyon oranında ödemekle yükümlü olacağı ücretlerin azaltılması ve bu kapsamda uluslararası rekabetçiliğinin artırılması amacıyla önümüzdeki dönemde hurda metali girdi olarak kullanan elektrikli ark ocaklarına yönelik yatırımlarını artıracağını, bu nedenle hurda metal hammaddesine olan ihtiyacın artacağı ifade edilmiştir. Söz konusu mevzuatın, hurda metale yönelik hammadde ihtiyacı arttığında, kısıtlama yapılmasına imkân verecek hükümleri taşıdığı belirtilmiştir.
- Öte yandan, AB tarafından sürdürülebilir ürün inisiyatifi kapsamında, tüm ürün gruplarında çıkarılacak yeni mevzuatlar ile geri dönüştürülmüş içerik zorunluluğu getirilecek olup, demir Çelik sektörü öncelikli sektör olarak belirlenmiştir. Bu yaklaşımın tüm sektörlere yayılması öngörülmekte olup, alüminyum, plastik, kâğıt, cam, tekstil gibi diğer atık türlerine olan ihtiyacın da artması durumunda, benzer kısıtlamaların bu atık türleri için de gündeme gelmesinin söz konusu olabileceği ifade edilmiştir.
Bu çerçevede, mevzuat taslağının ticareti kısıtlayıcı etkisinin AB’nin DTÖ yükümlülükleri ile AKÇT STA’sı ve Gümrük Birliği’ne aykırılığına ilişkin ülkemiz tezleri gerek AB nezdinde gerekse diğer uluslararası platformlarda dile getirilmeye devam edileceği belirtilmiştir.
- Öte yandan, 2022 yılı sonunda sonuçlanması öngörülen Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü-EKÖK projesi kapsamında atık işleme tesislerinin Endüstriyel Emisyon Direktifine uyum durumuna yönelik yapılacak tespitlerin, atılması gereken adımların belirlenmesi açısından yol gösterici olacağı, mevzuatta öngörülen geçiş süreci de dikkate alınarak, ülkemizde de 2-3 yıllık bir takvim çerçevesinde söz konusu mevzuatlara uyum sağlanmasının değerlendirilmesinde fayda görüldüğü ifade edilmiştir.
- Ayrıca, önümüzdeki dönemde geri dönüştürülmüş içerik zorunluluğu ile pek çok ürün grubunda hammadde ihtiyacının artacağı göz önüne alınarak, hammadde niteliğindeki atıkların ülkemizde toplanmasının etkin ve verimli hale getirilmesi ve ülkemiz geri dönüşüm kapasitesinin artırılması önem arz ettiği belirtilmiştir.
- Buna ek olarak, Atık Sevkiyatı Tüzüğü Taslağı’ndan muafiyet sağlayacak atık durumunun sona ermesi, End of Waste-EoW statüsünün ülkemizce uygulanabilirliğine yönelik çalışmalar yapılmasında fayda görüldüğü ifade edilmiştir.